İzleyiciler

26 Aralık 2015 Cumartesi

Biz Atta Gidiyoruz...

Hava şartlarından dolayı çok fazla dışarı çıkamıyoruz biz.Genellikle kahve sohpetleri yapiyoruz.Bu nedenle bizim küçük yaramazda ister istemez sıkılıyor evde. Dün akşam yemek yedikten sonra her zaman olduğu gibi Emrah Atlas'ı aldı salona götürdü ve bir bağırma bir ağlama sesi ile geri geldiler.Bizim afacan atta atta diye ağlıyormuş.Yok artık dedim şimdiden atta dersen daha sonrasını düşünemiyorum. Ben daha ne bulaşıkları yıkadım ne diğer işlerimi yaptım.Babası oģluna kıyamadığı için bütün herşeyi bırakıp çıktık dışarıya☺.Bizmkinde keyifler yerinde arabasında yayıla yayıla geziyor.Bir saat dolaştık (tabi hava soğuk olduğundan alışveriş merkezinde). Bir saatin sonunda mayışmış bir durumda evimize döndük.Oğlum bir güzel attasını yaptıktan sonra mışıl mışıl uykusuna daldı. Mutfağı merak ettiyseniz☺ Atlas uyuduktan sonra mutfak görevi de başarı ile sona erdi.....

19 Aralık 2015 Cumartesi

SANIRIM BÜYÜYORUZ...

Artık 10 aylık kocaman bir delikanlı olduk biz.Her hareketimiz her davranışımız değişmeye başladı.Mesela bir çok şeyi kendi yemeye başladı.Örneğin portakal,armut,haşlanmış havuç gibi...Kaşığı da istiyor ama ona biraz erken bence 11. ayımızda ona da başlarız.Biraz ortalık batıyor batmıyor dèrsem yalan olur ama onun bu kendi başına birşeyler başarmasını görmek en büyük zevk gerçekten.Ben herşeyi tattırdım Atlas'a sanırım onun geri dönüşü bu ve asla zorlamadım onu yemesi için. İki haftadır ayakta kendi dengede durup düşüyordu fakat bu gün yürüme konusunda atağa geçti.Güvenimiz hat safhada maşallah ☺,bir yere tutunmadan 4-5 adım atıyoruz. Tabi yeni heves ya bazen kendini kaybetip kendini öne doğru atıyor .Sanırım yaşımızdan önce yürüyeceğiz artık nasıl baş ederiz bilmiyorum. Şaklabanlıklarımızı hiç sormayın,nekadar çok kızgında olsam öyle şeyler yapıyor ki herşeyi unutturuyorum.(hııı,neye kızmıştım ben hatırlayanınız var mı?)☺ Bunlar belki sizin için küçük önemsiz olabilir ama biz bunları görünce tarif edilmez bir mutluluk yaşıyoruz.Komik ama gerçek.....

10 Aralık 2015 Perşembe

Bebeklerde Ağlayarak Katılmak

Ne zormuş çocuk büyütmek...Atlas emeklemeye başladığı andan itibaren sivri köşeler kapatıldı eşim tarafından. Emekleme dönemimiz bitip yürüme dönemimize geçiyoruz. Bu kadar süre zarfında çok şükür kötü bir düşmesi olmadı. Ta ki geçen akşama kadar. Her akşam olduğu gibi yerde oturup oyun oynuyorduk. Tabi Atlas yaramazlık peşinde olduğu için :) hoparlöre tutunarak ayağa kalktı bir anlık elinin kayması ile kafası köşeye çarptı. Yavrum benim ne kadar canı yandıysa biranda nefes alıp ağlayamadı. Biz de ne olduğunu anlayamadık ve Atlas'ın yüzünü elledik, seslendik ama oğluşta bir tepki yok. Emrah (eşim) morardığını fark etti ve kucağına aldı Atlas'ı. Bunun üzerine Atlas birden bağırmaya başladı. Bu süre zarfında bizim elimiz ayağımız gitti. Aklımız çıktı resmen. Sonra çok şükür düzeldi ve bir sorun olmadı. Bu olayların arkasından internette bir araştırma yaptım. Bazı çocuklarda 4 yaşa kadar bu tür nefes kesilmelerinin olması normalmiş ve bir zararı yokmuş. Yapılması gereken paniklemeden çocuğu kucağa alıp sakinleştirmek gerekirmiş. Panik olmamak anne baba için zor bir durum böyle bir ortamda. Fakat şöyle de bir durum var, çocuk sizin panik yaptığınızı anlarsa bu durumu size karşı kullanmaya başlıyor. Bu nedenle çok paniklemeden sakin bir şekilde bu durumu normale döndürmek gerekmekte.

26 Kasım 2015 Perşembe

Evdeki Düzeni Çocuğa Öğretmek 2

Daha önce bu konu hakkında bir yazı paylaşmıştım. Bebeği evin düzenine alıştırmak gerçekten çok zormuş. İnsanın sabrını ölçüyor resmen. Ben Atlas'a tv ünitesine çıkma dedikçe oradan onu indirmeye çalıştıkça o inat etmeye başlıyordu. Dokunmasına izin vermeye başlayınca onların ellenmemesini anlatıyordum aslında anlıyordu ama yine de gitmeye çalışıyordu. Bir süre sonra sürekli orda durmak istedi ve bizim bütün günümüz tv ünitesinin önünde geçmeye başladı. Ta ki babamız işe el atıncaya kadar. Bir akşam babası ile kudururken Atlas, yine üniteye tutunarak ayağa kalktı ve oradan tv izlemeye başladı (reklamlar).Bunun üzerine eşim aynan şu şekilde; - Atlas lütfen aşağı iner misin? diyerek yeri gösterdi. Bizimki babasının gözünün içine baktı ve tekrar izlemeye devam etti. Eşim tekrar ; - Oğlum bak lütfen diyorum aşağıya iner misin? dedi .Atlas, tekrar babasının gözünün içine baktı veeeee aşağıya indi. Ben şok şok şok... Gözlerime inanamadım resmen Atlas, babasının ricasını kabul etmişti. Boşuna dememişler tatlı söz yılanı deliğinden çıkarır diye. O günden sonra fazla oraya gitmemeye başladı gitse de ricamız üzerine bize bir bakış atıp aşağıya iniyor. Sanırım oğlumuz büyüyor ve biz farkında değiliz....

15 Kasım 2015 Pazar

Anne olmak ve Çalışmak

Bu günlerde bunalımlardayım.Uzun bir çalışma hayatından sonra evde durmak biraz ağır geldi sanırım.Birşeyler üretemiyor olmak insanı işe yaramaz hissettiriyor.
İnternette biraz araştırdım da çoğu kişinin muzdarip olduğu bir konu. O yuzden de sizinle de paylaşmak istedim.
Dünyanın en güzel şeyi bir çocuğu büyütmek, emek vermek.Fakat eğer kendinize zaman ayıramıyorsanız ,kendiniz için birşeyler yapamıyorsanız işte o zaman herşey farklılaşmaya başlıyor. Kendinizi bir çıkmazın içinde buluveriyorsunuz.Sizin bakımınıza muhtaç olan yeni dünya  ve kendiniz arasunda sıkışıp kalıyorsunuz.
Aslın da durumun farkındayım bunların hepsi geçicek ama yine gelin bunu benim ruhuma  ve beynime anlatın.
Bunu yenebilmek içinde şu sıralar internet üzerinden çalışmalara bakıyorum belki kendimi oyalıyacak birseyler bulabilirim.Başka bir yazımda size bunlarda da bahsederim.

22 Ekim 2015 Perşembe

Epidural Anestezi

Epidural mi genel anestezi mi ?
Şuan bu soruya net olarak epidural diyorum.Doğumdan önce hep genel anestezi olarak düşündüm ve istedim.Ama doktorum epiduralde ısrar etti ve beni ikna etti.
Benim istememin nedeni hem sakat kalmak korkusu hem de iģne belden yapılırken acıyacağını sanmamdı.
Tabi ki korktuğum gibi olmadı.Kesinlikle canım hiç acımadı hiç hissetmedim bile iğneyi.İğne vurulduktan hemen sonra ayaklarınızda ısınma hissediyorsunuz.Ardından doktor işleme başlıyor.Bende bir süre sonra miğde bulantım ve baş dönmem oldu doktor bunun normal olduğunu söyledi ve bir süre sonra da kendiliğinden geçti.
Bunların dışında epiduralin en zor yanı doğum sonrasında aşırı baş ağrısı yaşamam oldu.Ama onuda minicik meleğim unutturdu.


11 Ekim 2015 Pazar

8. AYIMIZDA Kİ DEĞİŞİMLER


Uzun bir suredir yazamadım.Nedeni ise Atlas'ın hareket halinde olmasi ve beni de peşinden sürüklemesi.Akşam oldu mu direk ikimizde yorgunluktan erkenden yatıyoruz.
Artık tutunarak ayağa kalkıyoruz ve yavaşça geri oturuyoruz.Bunu günde defalarca yapıyoruz yeni heves nede olsa.O kadar çok mutlu oluyor ki tabi onun için büyük bir heves.
Gün geçtikçe yeni şeyler yapmaya başlıyor şaşırıp kalıyorum.Bugun elinde top varken ver bana Atlas dedim bakalım ne yapacak diye birden bana uzatı verdi ve alkış yapmaya başladı.Çok değişik bir şey her geçen gun onun buyuduğunu gormek,ona birşeyler öğretmek.
Bugün 8. Ayımızı doldurduk ve zamanın nasıl geçtiğini anlamadık bu gunlerin değerini bilmek lazım.

18 Eylül 2015 Cuma

Evdeki Düzeni Çocuğa Öğretmek 1

Hayırı bilmeli çocuk.Ellememesi gereken şeylerin olduğunu herşeyin oyuncak olmadığını sadece kendi oyuncakları ile oynaması gerektiğini bilmeli.
Evin düzenini değiştirmeyi hiç düşünmedim ve çocuk olduktan sonrada değiştirmedim.Bütün süs eşyalarımız ortada. Atlas'ında bunların evin bir parçası olduğunu öğrenmrsi gerek.Şuan 7 ayımızı doldurduk ve emeklemeler tutunup ayağa kalkmalar başladı.Her nesneyi her eşyayı almak oynamak ağzına sokmak istemeler başladı.Bende sabırla ilkönce bakması ve incelemesi için fırsat veriyorum bir kere daha sonra onun ellenmemesi gerektiğini bir güzel anlatıyorum.Çünkü ne kadar çok küçükte olsalar onların anladıklarına inanıyorum.Tabi yine ellemek istiyor bizim yaramaz ozaman hafifçe eline vuruyorum (canını yakmadan) ve cıs diyorum.Cıs deyince bir çekiniyor tekrar yapmak istiyor ve ben tekrarlıyorum cıs yapmayı o şekilde ögretme aşamasındayız şuan sonucunu da ileride sizlerle muhakkak paylaşıcam.


11 Eylül 2015 Cuma

6. Hastalik

6 Ayımıza yeni girdiģimiz gunlerde kendi kendine uyuyan çocuk birden huzursuz olmaya başladı.Ben ne oluyor bu çocuğa diye düşünürken ertesi gün bir ateş başladı.Tabi dişleri de çok kaşındığı için diş çıkaracak diye düşünmüştüm.Ateşi 37 civarlarındaydı ama Atlas'ı etkilemişti sağlık ocağındaki doktora sorduğumuzda ateşi 38 dereceye kadar normal olduģunu söylemişti bize.Tabi biz ilk defa böyle ateşle karşılaştığımız için telaş yapıyorduk. Ateşimiz 3 gün sürdü üçüncü gün sabah kendi doktorumuza gittik.Doktor güzel bir muayene ettikten sonra Atlas'ın 6. hastalık olduğunu söyledi.Tabi eşimle bende duyunca şaşırdık ,ilk defa duyduğumuz bir hastalıktı.
Doktor bu hastalığın 4  ve 6 ay arasında çocuklarda görüldüğünü ,hiçbir ilacın gerekmediğini 3 gun ateş 4 gun kırmızı döküntü olduğunu sonra kendiliğinden geçtiğini soyledi.
Gerçekten de ateşten sonra 4 gün Atlas kıpkırmızı gezdi kuzucuğum.Ama kızarıklar kaşıntı yapmadığı için cok zorlamadı Atlas'ı.

3 Eylül 2015 Perşembe

Göğüs Çatlağı

Göğüs çatlakları her yeni doğum yapmış ve emziren annelerin sorunu olduğu gibi benimde en sıkıntı yaşadığım konudur.Doğumdan iki gün sonra acılarım başlamıştı tabi sıkıntılarda.Bir taraftan acı çekerken diğer taraftan Atlas'ı emziriyordum ve etrafımdaki insanlar ikide bir emzir çocuğu dedikçe iyice sinirleniyordum.

Hiç unutmuyorum bir akşam süt sağarken kan geliyordu göğsümden tabi onu dökmek zorunda kalmıştım.
Annelik ne kadar fedakarlık gerektiren birşey.Bir taraftan çocuğunu doyurmak zorundasın diğer taraftan acıdan ağlıyorsun...
Tabi bu şekilde olunca geçsin diye bir çok şey deniyorsun  ve herkes  birşeyler söylüyor.Ben ilk tabi ki çatlak kremlerini denedim fakat pek memnun kalmadım.Daha sonra kantaron yağı denedim biraz iyi gelir gibi olmuştu ama biraz.En sonunda internetten bulduğum ayva çekirdeği ile olan jeli denedim ve ondan çok memnun kaldım.Çatlaklar kısa süre sonra geçmeye başladı.
Ayva çekirdeği : 6 - 7 tane ayva çekirdeğini bir bardağa koyuyorsun üzerine biraz su ve zeytinyağı koyup bir gün boyunca bekletiyorsun o jel haline geliyor ve onu göğüs uçlarına istediğin sıklıkla sürebiliyorsun.
Bunun  dışında arkadaşımın doğumdan sonra söylediği içi  benim yapmadığım  bir uygulama da; doğumdan bir ay önce hergün göğüs uçlarına soğanı kesip sürüyorsun ve göğüslerin hiç çatlamıyor.
Herkese iyi gelen farklıdır bunlarda size alternetif olsun :)

31 Ağustos 2015 Pazartesi

EMZİRME HİKAYEMİZ

İlkönce  güzel bir haber ile başlıyorsun bu serüvene heyecan ,endişe ile geçiyor aylar.Sonra o dokuz ay beklediğiniz güzel gün geliyor ve bebeğinizi kucağınıza alıyorsunuz.Bundan sonra herşey onun etrafında dönmeye başlıyor.

  Öncelikle bebeğinizin düzenli olarak emmesini sağlamak istiyorsunuz.Sezeryan ile doğum olduysa sütünüz geç gelebilir fakat bende olmadı. Atlas doğumundan  kısa bir süre sonra emmeye başlamıştı.Bizim sorunumuz; Atlas'ın, bir süre sonra memede olan çatlaklar yüzünden memeyi tutmaması.Tutamadıkça ağlamaya başlıyordu ve ben de bu çocuk emmeyecek diye strese giriyordum. Ama hiçbir şekilde ümidimi yitirmedim ve 10 gün  boyunca Atlas'a sütümü sağıp kaşık ile içirdim, arada memeye yatırıp tutmasını denedim. Fakat Atlas memeye yatınca çığırmaya başlıyordu sanki canı yanıyormuş gibi bağırıyordu bende tekrar başa dönüp kaşık ile veriyordum.
Birgün yine bu şekilde memede çığırırken mememden ağzına süt akıverdi veeee birden memeyi Atlas tuttu, o günden sonra da memenin müptelası oldu zaten  : ) .

  Size tavsiyem sakın memeyi tutmuyor diye biberon ile süt veya mama vermeyin.Yoksa memeyi hiç istemez bu sefer.Elinizden geldiği kadar kendi sütünüzü vermeye çalışın.

28 Ağustos 2015 Cuma

ATLAS VE UYKU

     Atlas tam bir uykucu şirin bu doğduğundan beri böyle. Sanırım büyüdüğünde de uykuyu sevecek.
 
     Çevremizde ve akrabalarımızda bir çok bebeği olan   kişi bulunuyor ve hepsi de bebekleri ya ayağında ya beşikte ya da battaniyenin içinde uyuturlardı çocuklar çılgınca bağırır bir türlü ailelerine rahat vermezdi. Tabi ben  bunları gördükçe kendi çocuğumu bu şekilde alıştırmamam gerektiğini düşünmeye başlıyordum ve bunu onlara söylediğimde bana senin bir çocuğun olsun da görürsün diyorlardı.
 
     Atlas doğdu doğumundan itibaren hiç sallanmadı (rahatsızlığı hariç). Nasıl diye sorarsanız birincisi atlas çok gaz sancısı çeken bir bebek değildi bununda bir artı olduğunu düşünüyorum ben. İlk başlarda emzirip yatırdık ya yatağına ya da ana kucağına sallamadan o şekilde uyudu . Huzursuz olduğu zamanlarda ise ilkönce sakinleşmesini sağladım (kucağıma alıyorum sakinleşiyor tekrar yatırıyorum) daha sonra yatağına yatırıp ninni söyleyip kendi kendine uyumasını sağladım. Şuan atlas altı buçuk aylık ve ninni söyleriz piş piş yaparız ve kendi kendine uyur.
 
   Bunun  için tavsiyem biraz sabırlı olmanız . Öyle  bu çocuk ağlıyor yok hemen ayakta sallıyayım dememelisiniz. Uyumuyorsa bırakın uyumasın eninde sonunda uykusu gelecek. Ben o şekilde  yaptım ve hala da yapmaya devam ediyorum. Uyumak istemediği veya zor daldığı zamanlar oluyor uyuması bir, bir buçuk saati bulduğu zamanlar oluyor bekliyorum sabırla, sinirlenmeden, gerilmeden bekliyorum sonun da kazanan ben oluyorum ve çok tatlı bir uykuya dalıyor.

12 Mayıs 2015 Salı

İlk Yazı

Uzun Zamandan beri yapmak istediğim bir türlü başlayamadığım blog yazarlığına bugün itibari ile başlamış bulunmaktayım.
Uzun bir çalışma hayatından sonra ailemize yeni katılan  fert nedeni ile evde zaman geçirmem gerekiyor. Bu da beni biraz zorluyor. Anne olmak dünyanın en güzel duygusu tarif edilemez ve anlatılamaz bir duygu gerçekten. Ama bir anda eve kapanmak ve sosyal hayatın yok olması iş hayatının bitmiş olması insanı bir anda bunalıma sokabiliyor.
Sürekli üretmek farklı deneyimler elde etmek ve bu deneyimleri ve duygu ve düşünceleri başkaları ile paylaşmak gerçek bir terapi bence.
Bloğumda sizlerle annelik ve çocuklar ile ilgili yazıları ve güncel konuları ele almayı düşünüyorum. Bakalım ortaya neler çıkacak hepimiz göreceğiz.